FOBİLERİNİZ HOBİ OLSUN.


Hepimizin belli başlı korkuları ve fobileri var. İkisi arasındaki farktan bahsedecek olursam; korku her insanda içgüdüsel olarak bulunan, ölçüsü kişiden kişiye değişiklik gösteren bir histir. Fobi ise bir durum karşısında kişinin gereksiz endişe içine girmesidir, her bireyde bulunmaz. Fobi kişinin hayatını olumsuz yönde etkiler ve yaşam kalitesini düşürebilir. Toplumda çok sık görülen anksiyete bozukluğudur. Freud fobiyi bilinçaltı çatışması olarak tanımlar. Watson'a göre fobi şartlı reflekse dayanır. Davranışçı kuram fobilerin tedavisinde oldukça etkilidir. Fobilerin bir sınırı da yoktur. Neden? Çünkü insanlar dünyadaki her şeyden korkabilirler. Bazı fobiler etkilemez yaşamımızı. Mesela bireyde köpek balığı fobisi vardır ama  köpek balığı görme olasılığı düşük olduğu için tedaviye ihtiyacı yoktur. Fakat bireyde böcek fobisi varsa bu yaşamını olumsuz yönde etkiler çünkü her yerde böcek görme ihtimali çok yüksektir. Fobilerin tedavisi insanlar için önemlidir ve davranışçı kuram burada önemli başarılar elde etmiştir. Bir ilkeyle bunu kanıtlamışlardır. "Organizma bir uyarana belli bir süre maruz kalırsa duyarsızlaşır" ilkesini bulmuşlardır. Sinir sistemimizin herhangi bir uyarıcıya sürekli aynı tepkiyi vermeyeceğini görmüşler. Mantığı şuna benziyor: odaya parfüm sıktığımızda ilk önce yoğun bir kokunun olduğunu hissederiz daha sonra kokunun azaldığını en sonunda ise kokunun gittiğini düşünürüz. Oysaki sinir sistemimiz bu kokuya alışmıştır.  Korkularımız için de bu sistem geçerlidir. "Maruz bırakma" dedikleri tedavi yöntemini uygulamaya başlamışlar. Bu kadar yeterli olan teknik bilgiden sonra bu tedavi yöntemini nasıl uygulamışlar ona bakalım.

 Şöyle bir' şey hayal edelim: köpek fobiniz var. Kilitli bir odada bir köpekle baş başa kaldığınızı fark ettiniz. Etrafa baktınız köpekten kaçacak hiç bir yeriniz yok. N'apıcaksınız o zaman? Odada köpekten en uzak noktaya kaçacaksınız. O sırada yaşadığınız korku en üst seviyede. Kalbiniz güm güm atıyor, nabzınız çok yüksek, terliyorsunuz ve bunun gibi belirtiler... Zaman ilerledikçe korku seviyenizin azaldığını hissedeceksiniz. Bu sıfıra inmez fakat ilk baştaki %95 olan korkunuz %70-60a inecektir. Çünkü kaçacak hiçbir şansınız yok ve orada kalmaya mecbursunuz. Sinir sistemimiz bu korkuya zamanla duyarsızlaşmış olacaktır. Tabii ki böyle şartlar altında bu fobi iyileşmez. İyileşmenin kalıcı olabilmesi için "sistematik duyarsızlaştırma" denen bir yöntem bulmuşlar. Yani kişinin korktuğu konuyla ilgili sistemli bir şekilde karşı karşıya getirirsek sağlıklı bir tedavi süreci olmuş olur. Şöyle anlatayım, kişiye diyorlar ki neyden korkuyorsan en az korktuğundan en çok korkuttuğuna kadar bize sırala. İşte köpekten örnek verdiğim için yine köpek üzerinden devam edeyim. Bireyin sıraladığı liste aşağıdaki gibi olsun:

.Köpek fotoğrafına bakmak
.Köpek videosu izlemek
.Kafesteki köpeğe bakmak
.Uzaktan, tasması takılı bir köpeği izlemek
.Başkasının elinde olan bir köpeğe bakmak
.Köpeğe mama yedirmek
.Köpeği elime almak
.Köpekle uyumak

Öncelikle kişinin buna razı olması gerekir. Tedaviyi kabul etmesi lazım yoksa başta verdiğim örnekteki gibi zorla yapılırsa iyileşme olmaz. Kişi ikna olduktan sonra yukarıdaki ilk maddeden başlayarak sistemli bir şekilde gerçekleştirmesi isteniyor. Bu aşamalar tek tek belli bir süre yapıldığı zaman gerçekten köpek fobisinden kurtulduğunuzu göreceksiniz. Bu yöntem tabii ki uygulamada kolay gibi gözükür ama danışanları buna ikna etmek oldukça zordur. Çünkü fobilerin devam etmesinin nedeni kaçınmadır. Kişi aslında köpek fobisi varsa, köpekle karşı karşıya gelse bir yaşantı sahibi olsa ondan korkmayacaktır. Bir şey yapmayacağını deneyimlemesi lazım. Ama hiç bir zaman bunu deneyimlemiyor. Köpeği gördüğü zaman sokak değiştiriyor, kaçıyor. Dolayısıyla maruz kalma denilen durum gerçekleşmiyor.

Siz de içinde bulunduğunuz fobiyi düzeltmek, iyileştirmek istiyorsanız yukarıdaki verdiğim örnekten yararlanabilirsiniz. Elbette böyle ufak tefek korkularınızı kendiniz deneyerek başarabilirsiniz fakat atlatamadığınız fobileriniz için tek başına yapılabilecek bir tedavi yöntemi gibi gözükse de profesyonel bir yardım almanızı öneririm.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YEMEK PROGRAMLARININ TOPLUM ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ NELERDİR?

Sosyal Fobi Nedir?

SİZE BİR TAVSİYE.