Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İş Görüşmeleri İçin Psikolojik 5 Hile

İş görüşmesi için hazırlanırken, çoğumuz psikoloji gücünün farkında. Bazı yönler gibi bizim dış görünüşümüzün, davranışlarımızın karşımızdakinin kararını etkileyeceğine inanıyoruz ve çaba sarf ediyoruz. Karşımızdaki insanın zihninde bize olumlu bir izlenim verecek olan insan psikolojisinde kullanabileceğimiz bazı yollar var. Peki bu yollar neler? Hep beraber bakalım! Görüşmeden önce bir poz verin a karşısındaki bireye güven ve iyi hissettirir. Yani geniş ve açık pozlar her zaman bir adım öndedir.  Gülümseme... Fakat sadece belli zamanlarda.   Gülümsemeni kullan ama idareli. Adayların daha az gülümsemesi onların iş için daha uygun göründüklerini savunuyorlar. Özellikle ciddi bir tavır gerektiren işler için olacağını göstermektedir. Açıklık ve Mantık  Karşınızdaki bireyi etkilemek için ne çok açık olun ne de çok kapalı. Oldukça yoğun bir meslek dili bazen sizi dezavantaja götürebilir. Basit ve güçlü bir sunum sizin lehinize çalışacaktır. Açık ve ma

3 Adımda Eleştiriye Karşılık Vermeyi Öğrenin.

        1.      Adım- Empati  Biri sizi eleştirdiğinde ya da saldırdığında, size yardım etmek istiyor da olabilir incitmek de isteyebilir. Dünyayı,  eleştirenin gözünden görmeye çalışın. Daha açık ve beğenmediği konu hakkında daha belirli olmasını söyleyin.         2.      Adım- Eleştireni Silahsızlandırmak Eğer biri size ateş ediyorsa, üç seçeneğiniz vardır: Kalkıp karşı ateş açabilirsiniz -bu genellikle savaşa ve karşılıklı yıkıcılığa yol açar; kaçabilirsiniz ya da çevik bir hareketle kurtulursunuz - bu genellikle aşağılanma ve özgüven kaybıyla sonuçlanır; veya oturup beceriyle karşınızdakini silahsızlandırırsınız. Bu nasıl başarılır? Basit. Eleştiren doğru veya yanlış olsun, onunla aynı fikirde olmak için bir yol bulun.Bu noktada eleştiren kişi hiddetini kaybedecektir. Çünkü ona karşı savaşmıyorsunuz fakat uzlaşmak için bir yol buluyorsunuz. O kişinin çok çabuk cephanesi tükeniyor ve onu silahsızlandırmış oluyorsunuz. 

SİZE BİR TAVSİYE.

Resim
Nasıl başlasam ki? Bu satırları okuduğunuzda zihninizde kim canlanıyorsa kocaman bir sarılın. Eğer yanınızda yoksa arayın, sesini duyun. Tabii uzun zamandır yazacaktım bu konu hakkında fakat ilham bekliyordum. Nasip bugünmüş. Kafede oturup arkadaşlarımla sohbet ederken mekana bir kız geldi sadece gözleriyle konuşan. Daha   sonra bir erkek...Nedense dikkatimi çekti bu çift. İşaret diliyle anlaşıyorlardı. Masadaki sohbeti bir kenara bırakıp onları izlemeye başladım. Heyecanlı bir şekilde birbirlerine bir şeyler anlatıyorlardı. Sonra çocuk arkasına bakmasını işaret etti ve aldığı hediyeyi kız arkadaşına verdi. Kız çok mutlu olmuştu. Ve çok beğendiğini sarılarak ifade etti. O zaman işte anladım ki şartlar ne olursa olsun sevgi hiçbir şeye engel olamaz. Fotoğrafta gördüğünüz satırlar ne kadar anlamlı değil mi? Sevgi öyle bir duygu ki, verdikçe artar. Hayata bakış açımızı değiştirir, güzellikleri yansıtır. Eğer bir kusurunuz varsa bırakın örtmeyin sizi sevecek insan öyle sevsin. Değiş

YEMEK PROGRAMLARININ TOPLUM ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ NELERDİR?

Resim
Türk mutfağını hepimiz çok seviyoruz öyle değil mi? Yemeğe olan düşkünlüğümüz televizyon programlarına da yansıdı. Televizyonlarda yemek programları her geçen gün biraz daha artıyor. Sosyolojiye giriş dersinde değerli hocamın verdiği konu hakkında araştırma yaptım. Bakalım saatler süren bu eğlenceli ve yaratıcı programlar insanlar üzerinde ne gibi bir etkisi var onu görelim. Yemek programları toplumdaki obezite problemini etkiliyor mu?   -New Yorklu diyetisyen Tanya Zuckerbrot, "Bu tip programlarda yağ ve kalori oranı yüksek yemekler hazırlansa da, bu durum obezite sorununu arttırır anlamına gelmez."    -Yale Üniversitesi Gıda Politikası Bölüm Başkanı Dr. Marlene Schwartz: "Araştırmalara göre, yemek programları sizde yeme arzusu uyandıracak ve çok daha fazla yemek yemenize yol açacaktır." Yemek programlarının kültürün ve yörenin tanıtılmasında etkili olduğu kanısında mısınız?    - Bazı uluslararası içerikli yemek programları

Mutluluk Neydi?

  Kırsal ve kentsel yaşamı göz önünde bulundurarak mutluluğu, yaşam kalitesini ve yazının akışına göre birçok şeyi karşılaştırmak istiyorum. Şu an neredeyim? Memleketim Ordu. İstanbul’a göre baya soğuk ve yeşilli. Ben İstanbul’da doğdum büyüdüm ama bunun yanı sıra her yaz tatili köye gelmeyi ihmal etmeyiz. Çünkü annem burada kışlıkları hazırlıyor, havası güzel ve ben bir sürü fotö çekiyorum. Küçükken köye geldiğim zaman pek bir şey anlamazken büyüdükçe buradaki insanların beklentileri, mutlulukları, bakış açıları büyük şehirlerdeki insanların beklentileri, mutlulukları ve bakış açılarının çok farklı olduğunu gördüm. Öncelikle köyde öyle her şey elimizin altında olmuyor. Bakkal, kırtasiye, eczane ve bilumum ihtiyacımız olan her şeyin uzakta, olması köydeki insanlar için sıkıntı olabiliyor. Bizim köyde gün sabahın yedisinde hatta bazen daha erken bile başladığı görülmüştür. İşte herkes erken kalkar ineklerini, tavuklarını besledikten sonra bağa bahçeye giderler. Toplanacak ekin,