Sosyal Fobi Nedir?

Sosyal Fobi Nedir?
Sosyal fobi diğer adıyla sosyal kaygı bozukluğu;  sakar, aptal veya utanç verici görünme korkusudur. Rahatsızlığı olan kişiler, yazı yazarken titreme veya konuşurken yapamama gibi gaflardan korkar ve endişe duyarlar. Hem erkekler hem de kadınlar olmak üzere pek çok kişi sosyal kaygı bozukluğunun fiziksel semptomlarını yaşamaktadır: kıpkırmızı olma, ses kısılması, titreme ve terleme. Bu tür hastalar gerçek panik ataklar yaşayabilir. Çocuklar ise kaygılarını, tutunup kopamayarak, ağlayarak, donarak, geri çekilerek, öfke nöbetleri geçirerek veya konuşmayı reddederek ifade edebilir. Ortaya çıkışı genelde ortaokul zamanları yani 10’lu yaşların ortalarıdır.

Belirtileri Nelerdir?
Sosyal kaygı bozukluğunda kaçınılan durumla karşı karşıya gelindiği zaman bedensel belirtiler ortaya çıkar. Bunlar yüz kızarması, terleme, göz temasından kaçınmak, ağız kuruluğu, kas gerginliği, çarpıntı, ellerin soğuması ve nemlenmesi, titreme gibi. Bunun yanı sıra kişi aklından:
·        Konuşamayacağım ve rezil olacağım,
·        Herkes kaygılı olduğumu görecek,
·        Güçsüzüm, beceremeyeceğim,
·        Mükemmel olmalıyım,
·        Rahat davranmalıyım,
·        Herkes tarafından beğenilmeliyim,

Şeklinde cümleleri geçirebilir ve yaşadıklarının insanlar tarafından algılandığını düşünür. Bu düşünceler sonrasında oluşan kaçınma belirtileri ise sosyal ortama girme isteğinin azalması, korkulan ortamı terk etme ve ilgisiz düşünceler olabilir.
Normal bir sosyal ortamda bile kaygı, korku ve panik duyguları yaşıyorsanız bir profesyonel bir yardım almanız gerekir. Bu gibi duygular uzun süre ve sık olarak yaşandığında yoğun strese yol açar ve fiziksel sağlığınız üzerinde olumsuz sonuçlar oluşturabilir. Günlük aktivitelerinizde bu stresten etkilenecektir. Herkesin belli durumlarda heyecanlanması veya utanması çok normaldir. Her heyecanlanma, kendini rahatsız hissetme, bazı durumlarda belirli kaygı yaşamanız sizin sosyal fobinizin olduğu anlamına gelmez. Sosyal kaygı bozukluğunun normal kaygıdan, endişeden farkı sizin normal sosyal hayatınızdaki aktiviteleri bile yapmaktan çekinmenize yol açmasıdır.
Her gün karşımıza çıkabilecek durumlar sosyal kaygı bozukluğu yaşayan kişiler için zorlu olabilir:
·        Bir ürünü mağazaya iade etmek,
·        Başkalarıyla göz göze gelmek,
·        Halka açık bir tuvalet kullanmak,
·        Yabancılarla konuşmak,
·        Başkalarının oturduğu bir masaya sonradan dahil olmak,
·        Başkalarının önünde yazı yazmak
Bu gibi sorun yaratan durumlar ve gösterilen belirtiler zamanla değişebilmektedir. Yüksek strese maruz kaldığınızda ve sizden beklentisi olanlar varsa belirtiler daha belirgin olarak görülebilir.

Neden Olur?
Sosyal fobide kalıtsal geçişin rolü çok güçlü olmasa da vardır. Akrabaları arasında sosyal fobisi olan kişilerin bu hastalığa yakalanma riski bir miktar daha yüksektir. En önemli etmenlerden biri beyinde bir takım kimyasal ve elektriksel bozukluklar olduğudur, özellikle serotonin adı verilen bu kimyasal maddenin Sosyal fobisi olan kişilerin beynindeki oranının normalden az olduğu veya iletimde aksaklıklar bulunduğu ileri sürülmüştür. Çocuk yetiştirme biçimi de hastalığın oluşmasında önemli bir etkendir. Genelde çok katı bir ailede yetişmiş, aşırı koruyucu veya duygusal problemler yaşayan bireylerin çocuklarında bu hastalık görülebiliyor. Bunun yanı sıra çocuğun önceden yaşadığı bir durum bu olayı pekiştirmiştir ve hastalık ortaya çıkmıştır. Örneğin; öğrenci derste bir şey anlatırken bir hata yapmış ve öğretmeni onu uyardığında arkadaşları ona gülmüştür. O da kendisinin küçük düştüğünü ve rezil olduğunu düşünmüştür. Ve bir dahaki sefere buna benzer olaylar yaşamamak için hep bir kaçınma davranışı gösterecektir. Yani bulunduğu ortam geçmiş deneyimlerinin duygularını tetikleyecek ve belirtiler ortaya çıkacaktır.
Sosyal Fobi Nasıl Tedavi Edilir?
Sosyal fobi tedavisi olan bir hastalıktır. Sosyal fobide ilaç tedavisi ve psikoterapi uygulanır. Rahatsızlığı olan kişinin durumuna göre bazen tek başına psikoterapi, bazen ilaç tedavisi uygulansa da genelde her ikisinin beraber uygulanmasında başarı daha yüksektir. En yaygın tedavi bilişsel-davranışçı terapidir. En faydalı prosedür, maruz bırakma ve tepki önlemeli tedavi tekniğidir. Bu teknik, hastanın giderek artan sürelerle kaygı-azaltıcı ritüelleri yapması engellenirken, kasıtlı olarak yoğun kaygı oluşturan ortama maruz bırakılmasını içerir. Yani kişi topluluk önünde konuşmaktan kaçınıyor ise ilk önce sosyal ortamlarda bulunması yönünde adımlar atılır. Daha sonra bu ortamlar sık sık tekrarlanarak kaygı durumunda azalması beklenir. Başlarda sosyalleşmek kaygıya yol açabilir ve zorlayıcı olabilir. Sıkıntı verici olsa da sizde sosyal kaygı bozukluğu semptomlarının görünmesine yol açan durumlardan kaçınmayın ve üstüne gidin. Bu durumlarla sık sık karşılarsanız zaman için alışkanlık kazanırsınız. Sosyal fobi tek başına yenilebilecek bir fobi olarak  gözükse de profesyonel bir yardım almanızı öneririm.
Sevgiyle kalın…

Damla Altun

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YEMEK PROGRAMLARININ TOPLUM ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ NELERDİR?

SİZE BİR TAVSİYE.