GÜNÜMÜZÜN SORUNU: BALIM OĞUL, DALIM OĞUL


Bir bebek dünyaya gelir evin gözdesi olur. Annesi onu büyütür gözünden sakınır, ona bir şey olmasın diye gözünü dört açar. Babası ben yokluk içinde büyüdüm onlar öyle olmasın diye her şeyi önüne seriverir. Çocuk zorluk görmez büyürken. Büyüdükçe istekleri de artar. En ufak olumsuzlukta saygısızlığı öğrenmiştir çünkü. Öğretememiştir annesi babası her zaman durumlarının böyle iyi olamayacağını bazen yokken de huzurlu, mutlu olunması gerektiğini. Çocuk büyümüştür, okula gider ama önemsemez çünkü onun ailesinin durumu iyi ailesi ona her zaman yardım eder, korur... Bir şekilde o okulda biter. Biter ama... Sırf bitmek için biter işte. Bilmezdir ömrünün geri kalanını o bitirdiği okulla geçireceğini ve ekmeğini onunla kazanacağını. Çocuk daha hayatın zorluklarını bilmeden, çalışmanın alın teriyle nasıl para kazanılır bilmeden ailesinin yardımıyla evlendirilmeye çalışılır. İşini eline almadan, hatta askere bile gitmemiş olan çocuk; kendisinin hiçbir emeği olmadan ailesinin ona sunduğu evde kendi ailesini kurar. Peki bu doğru mudur? Tabiri caizse hazıra konmak. Sadece okula gitmekle sorumlu olan çocuklar bunu bile tam yerine getiremiyorken büyük sorumluluk gerektiren evliliğe ailesi nasıl hoş görür? Aile kurmak ne demektir? Ben size kendi görüşümü açıklayayım, iki bireyin hayatlarındaki yapması gerekenleri yapmış(okul,askerlik,iş) artık kendi ayakları üstünde durabilmesi demektir. Evlendikten sonra sen hala ailenden bir şey gelsin diye bekliyorsan orda bir dur! Düşün, sen artık büyüdün, belli bir yaşa geldin, öyle böyle düzenli bir gelirin var, sevdiğin insanla hayatını birleştirmişsin, bunların sorumluluğunu sen üstlenmişsin artık ailenden bir şey bekleme. Her zaman arkanda ailen olamaz onlar olmadan da bu hayatta dik durabilmek, bazı şeyleri bir birey olarak senin yapabilmen lazım.

Ülkemizde erkek çocuğuna verilen önem,hassasiyet, "erkektir yapar" düşüncesi yüzünden birçok erkek yukarıda anlattığım gibi el bebek gül bebek büyütülüyor. "Nasıl olsa arkamda babam var" düşüncesi onlara her şeyi yapma cesaretini veriyor. Bencilleştiriyor. Bu anlattıklarım maalesef sadece erkek çocuklarına yapılıyor. Kız çocukları hep bir basamak geriden getiriliyor. Erkeğin önü açılırken kızın önü kesiliyor. Kızın önünden alıp erkeğin önüne veriliyor. "Al oğlum ye oğlum" Neden? Çünkü o erkek, benim soyumu devam ettirecek. Kız okumak isterken okutulmak istenmiyor ama 16 yaşında evlendiriliyor... Erkek okumak istemiyor ama sırf erkek olduğu için zorla da olsa o okul bir şekilde bitirtiliyor. Erkekler bir eli yağda bir eli balda büyütülürken kızlar biraz daha yoksun büyüyor. Şimdi baktığımız zaman sırf bu düzene ayak uydurmamak için bütün kızlarımız kendi çabasıyla bir yerlere geliyor, kendi haklarını savunmak için, koca parası yememek, onlara kul olmamak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Başarıyorlar da. İlerde bir şey olduğunda o paşa oğlunuz değil de yüzüne bile bakmadığınız, zorla evlendirdiğiniz kızlarınız gelip size bakıyorlar, ilgileniyorlar.  Bir erkek, ailesine saygısını yitirmediğinde, kadına nasıl davranması gerektiğini bildiğinde, güler yüz tatlı dili olduğunda, yaşanan zorlukları şiddetle değil de konuşup çözüm üretebildiğinde, kendi önceliklerine önem verip eşini çocuğunu ihmal etmediğinde tam bir erkek olur. Sevgili anneler babalar, lütfen çocuklarınız arasında ayrım yapmayın, her istediğini vermeyin. Hayat bu, her zaman yanlarında siz olmayabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YEMEK PROGRAMLARININ TOPLUM ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ NELERDİR?

Sosyal Fobi Nedir?

SİZE BİR TAVSİYE.